Fil ve Ebabil kuşları misalini duymuşsunuzdur. Koca koca filler küçücük kuşlara yenilmişti. Bu da Rabb’in gücünün göstergesi olarak akıllarda yer etmişti.
Mesele ile ilgili bilinen anlatımlar; mana derinliğine indikçe ve ilimde derinleştikçe; değişir, dönüşür, başkalaşım geçirir. Bu da hakikatin sürekli diri tutulmasını sağlar. Kurân anlatımlarda semboller kullanmayı sever. Bunun yegane amacı hazır olanın o bilgiye erişmesini sağlamaktır. Yoksa ortada sır gibi bir amaç yoktur. Sır dediğin zaten gözünün önünde duruyor. Göremiyorsan eğer bakış açını değiştir.
Fil ve Kuşlar meselesine dönecek olursak; Görmedin mi? Rabb’inin fil sahiplerine ne yaptığını? Fil/1 Gördük mü?

Biraz derine inerek konuya giriş yapalım o zaman. Hinduizm’de yer alan Bilgeliğin sembolü olan ve Fil figürü ile resmedilen Ganesha diye adlandırılan bir tanrımız var. Ganesha kelimesindeki Gana; çokluk topluluk anlamına, İsha ise öğretmen,lider anlamına gelir. Ganesha bir topluluğa ait lider ya da öğretmen anlamına geliyor. Bir kesimi yönetebilecek zekaya sahip kişiler de diyebiliriz.

Ganesha ve beynin ventral görünümüne dikkatlice bakınız. Benzerliği hemen fark edeceksiniz. Ganesha gönül-kalp mekanizmasını devre dışı bırakarak sadece beyin-akıl (Ben buna maddesel akıl diyorum) mekanizmasıyla hareket eden bireyler için kullanılan bir tabirdir. Dengenin bozulduğu bu durumlarda fıtrat değişir. Değişen bu fıtrat evrensele zarar verecek duruma gelir.
Fil sahipleri dediğimiz maddesel akıl sahibi bireyler Kâbeyi Yani Gönül-kalp mekanizmasını yıkmaya gelirler ama bu yıkıma yani maddesel akıl mekanizmasının Gönül-kalp mekanizmasını ortadan kaldırma isteğine karşılık gelir. Bu karşılık da Onların üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi; Fil/3 yani Tayran ebabildir. Peki nedir bu Tayran Ebabil?
Bir ayetle başlayalım; Süleyman, Davud’a mirasçı oldu. Süleyman: “Ey İnsanlar! Bize kuşdili öğretildi. Bize her şeyden verildi. Bu apaçık ilahi bir armağandır.” dedi. Neml/16
Ayette geçen Kuş dili kelimesinin arapça karşılığı ”Mentıkat Tayr” idir. Süleyman peygambere Kuş dili öğretiliyor ve bu durum onlar için ilahi bir armağan oluyor. Bu anlatımı Kurân’ın semboller ile konuştuğunu unutursak saçma bulabiliriz ama kuş tabirinin derin manasını öğrenmemiz gerek.
Süleyman peygamber hakkında cinlere bile hükmedebildiği söyleniyor. Bu hükmetmenin kaynağı da kendilerine öğretilen kuş dili oluyor. Kuşlar bu anlamda İlahi bilgeliğin sembolü oluyor. Kuş kelimesinin ingilizce çevirisi Bird idir. Bird-Birth anagramsal benzerliği de dikkat çekici geliyor aslında. Kuş ve doğumun birlikteliği çok manidar. İlahi bilgeliğin sembolü olan kuş, doğumun anagramsal benzerliğine sahiptir. İlahi bilgeliğe ulaşan yeniden doğar. Rabbim ölüleri nasıl diriltirsin der İbrahim peygamber ve cevap kuş ile gelir.
Mitolojiye de baktığımızda Kuş deyince aklımıza ”Annunakiler” gelir. Annunakiler gökten gelenler olarak da bilinir. Üst düzey bilgilere sahip insansılar da denir. Zamanında tanrı olarak nitelendirilmelerin nedeni gerçekten tanrı olarak gördükleri için değildir bence. İlahi bilgeliğe eriştikleri için tanrı olarak adlandırılmışlar ve gökten gelenler olarak anılmışlardır.
Maddesel akıl yani fil sahipleri, kuşlara yani ilahi bilgeliğe- hakikate yenik düşmüştür. Filin boyutsal olarak da kuşlardan çok daha büyük olmasının da güzel bir anlatımı mevcuttur. Fil sahipleri-maddesel akıl sahip olduğu bilgeliği o kadar büyük görür ki, böbürlenir ve büyüklük taslar. Bu büyüklüğün karşısında kuş ile sembolize edilen ilahi bilgeliğin zerresine maruz kaldıktan sonra kazanma ihtimali yoktur.
Nefis.. yazılarınız kalbimde ışıldıyor. Bu sade, temiz ve kolay anlatım için teşekkür ederim. Site hepimize hayrlı olsun 🌹 elinize sağlık..
Desteğin için ben teşekkür ederim. İyi okumalar dilerim..
Harika bilgiler için teşekkür ederim emeğimize sağlık💙
Ben teşekkür ederim :)
Ne güzel analizler bunlar kardeşim var ol😇🙏