Sebe suresi 12. ayette geçen ''Erimiş bakırı kaynağından akıttık'' cümlesini bir önceki yazımızda Kur'an anlatımıyla yazdık. Meallerin çevirilerinden pek tatmin olamamanın getirdiği bir huy olsa gerek ki ayetleri bazen kendin
Süleyman peygamber zenginliğiyle ve bir peygamber oluşuyla gönüllere taht kurmuş çok önemli bir bilinç olarak yer etmiş kolektif bilinçaltımızda. Rab katından kendisine verilen nimetler ve zenginlikler hepimizi hayran bırakacak niteliktedir.
Yıllardır süregelen atasal kayıtların izinden bir türlü kopamayan ve bu kayıtları enfüsünde içselleştirerek zahirinde tezahür ettirmeye ant içmiş ve bu bağlılığın sonucunda sanal benliklerine hapsolmuş zihinler, varlıkların özünü perdeleyen kâfir
Küçükken bizi uyutmak için anne babalarımızın yanı başımızda oturarak bize okuduğu, kimi zaman da dinlettiği sonu genelde güzel biten masallarımız vardır. Nasıl ki semboller sadece sembol olarak anlam kazanmıyorsa masallar
Simya bir zamanların meşhur uğraşlarından biri idi. Değersiz metalleri altına çevirme, felsefe taşı ve ölümsüzlük iksiri arayışında olan kesime verilen ad idi. Simya çok katmanlı içsel dönüşümü simgeler. Maddeden çok